12 Eylül 2009 Cumartesi

Undeclared: Bir Üniversite Dizisi

Judd Apatow denen şahsın adını çoğunuz gibi Knocked Up’la duydum. Ondan önce hatırlarım da 40-Year-Old Virgin’i bayağı bir seks komedisi diye niteleyip izlememiştim (sonra izledim ve beğendim, Steve Carrell’a rağmen). Apatow artık Hollywood’un yeni komedi kralı. Yönettiği, yazdığı ve hatta yapımcısı olduğu filmler gişe rekorlarına oynuyor. Ama bir de bunun öncesi vardır…

Apatow’un filmografisine göz atanlar bir tür gruplaşmanın olduğunu fark ederler. Şöyle ki 40-Year-Old Virgin’den evvel sadece 1 film vardır. (O da gayet başarısız olan The Cable Guy’dır.) Bu dönemin asıl sahipleri ise dizilerdir. Ben Stiller’la yaptığı bir TV şovunun ardından asıl bombasını 1999’da patlatır: Freaks and Geeks. 1980’de geçen bu lise dram-komedisi sadece kendi türünde değil tüm zamanların (ve tüm türlerin) en iyilerinden biri olur. Gerçekten izlerken tadından yenmeyen bu dizi, reyting kaygısı sonucu daha ilk sezonunu tamamlayamadan rafa kaldırılır. Ama bu, dizinin daha da ünlenmesine yol açar ve şu anda ciddi fanatikleri olan bir dizidir kendileri. (Ayrıntılı bilgi şu yazıda)

Bu yazının sebebi ise Freaks and Geeks’ten 2 yıl sonra çekilmeye başlanan üniversite dizisi Undeclared. F&G’nin devamı olarak görülebilecek bir potansiyele sahip olan dizi, 6 öğrencinin (freshmen) üniversiteye başlamalarıyla başlar. 4 erkek, 2 kızdan oluşan ana grubun etrafında dönen dizi, yan karakterlerle kendini bolca besler. Ama ana grubun içinden de bir kişi seçersek o da Steven’dır (Jay Baruchel). F&G’ten alışkın olunduğu gibi bir geek olup da sosyalleşmeye çalışan bir tiptir. Zaten dizinin adı da ona aittir çünkü daha bölümü belli değildir (undeclared). Ayrıca yeni boşanan babası da durmadan onu ziyaret ederek ana gruptan pek ayrılmaz (hatta yurttan biriyle bile çıkar!). Bahsettiğim ana grubun diğer üyeleri ise: İngiliz yakışıklı Lloyd (Charlie Hunnam), grubun biracı ve oburu Ron (Seth Rogen), diğer bir ezik olan Marshall (Timm Sharp), Steven’ın hoşlandığı Lizzie (Carla Gallo) ve onun oda arkadaşı Rachel (Monica Keena).

Dediğim üzere bolca yan karakter onlara eşlik eder. Konuk oyuncular arasında Will Farrell, Adam Sandler (kendini oynuyor), Ben Stiller, Jason Segal, Martin Starr ve Samm Lavine bulunmakta ki inanın çok komik performanslar çıkarıyorlar. Ayrıca değinmek istediğim diğer önemli unsur da çekim ekibi. Bu ekipten şu an neredeyse hepsi ünlü: Seth Rogen zaten malum, hem dizide oynuyor hem de senarist. Bölüm yönetmenleri arasında Judd Apatow (malum), John Hamburg (The TV Set), Jay Chandrasekhar (Dukes of Hazzard), Greg Mottola (Superbad ve Adventureland) ve Jon Favreau (Iron Man) bulunmakta. Gerçekten efsane bir kadro. Senaristler arasında Nicholas Stoller (Forgetting Sarah Marshall) da bulunuyor mesela.

Diziye genelden bakarsak, fazlasıyla gerçekçi bir yapıda olduğunu söyleyebiliriz. Hatta üniversite gençliğinin karşılaştığı sorunlarını birebir yansıttığı bile iddia edilebilir. Sınav stresi, yurdun iyi-kötü yanları, kız-erkek durumları, kült tarikatlar (Amerika’da çok popülerlerdir, bilenler bilir) ve hatta din bile bölümlere işlenir. Steven’ın tarikata girip durmadan İncil’den alıntı yaptığı bölüm televizyonda yayınlanmamıştır, konunun hassasiyeti yüzünden. Halbuki bölümün konusu şu anki gençliğin (Türkiye’de de) ana sorunlarından biridir.

Tabii bu ciddiyeti herkes sevmediğinden dizi, 17 bölüm sonunda yayından kaldırılmıştır. F&G kadar kült bir dizi de değildir açıkçası. Zaten onun kadar iyi olmasa da bilhassa 5-6 bölüm sonra dizi rayına oturuyor ve yine tadından yenmeyecek bir halde sona eriyor. Benim çok eğlendiğim bir dizi oldu kısa zamanda. Bir şekilde bulup izlemeniz ısrarla salık veririm.

Ayrıca 2 süper dizisi reyting kurbanı olan Judd Apatow, 2006’da çok manalı bir projeye yapımcı oluyor: John Hamburg’un yazıp yönettiği, bir TV dizisinin televizyon patronlarının elinde nasıl piç olduğunu harika bir şekilde anlatan The TV Set. Bulabilirseniz (çünkü ülkemizde bilinmiyor ve mevcut değil) bu hoş filmi de izlemenizi öneririm.

1 yorum:

Ayça dedi ki...

Freaks and Geeks'i de ilk kez senden duymuştum, izlediğim en iyi dizilerden biriydi. Tanıştırdığın için teşekkür ederim =)
Undeclared'i de yazdım bir kenara, bir yerden bulabilirsem mutlaka izleyeceğim.