1 Şubat 2009 Pazar

Kısa Kısa Film Yorumları

Bu aralar pek hafif takılıyorum. Hiç klasik film izlemiyorum, izlediğimdeyse hafif olmasına dikkat ediyorum. Sebebini anlamıyorum ama ruh halim o şekilde. O yüzden aşağıda sıralayacağım filmler hiçbir sıralamaya tabii değildir. Öylesine seyredilmişlerdir.

2008 !f Film Festivali’nde keşfettiğim en önemli isim İsveçli usta Roy Andersson’dur. Ne zamandır onun esas başyapıtı Sanger fran Andra Vaningen (Songs from the Second Floor)’u arıyordum. Yaklaşık 10 gün öncü hele şükür buldum ve hemen izledim. Ama Du, Lavende’den sonra kesmedi. Halbuki sabit kamera fikrini ilk bu filmde denemişti. (Film, tümüyle birbiriyle teğet geçen küçük skeçlerden oluşuyor. Kamera ise (tek sahne hariç) hiç oynamadan tek planda skeci çekiyor.) Filmin sinema tarihinde özel bir yeri olduğu çok açık. Alternatif sinema arayanlar kafayı yiyebilir. (Fikir çok özgün ve harika, hayran olmamak imkansız!)

Oyuncular: Lars Nordh, Stefan Larsson, Bengt C. W. Carlsson, Torbjörn Fahlström, Sten Andersson, Rolando Nunez, Lucio Vucino, Per Jörnelius, Peter Roth – Görüntü Yönetmeni: Istvan Borbas, Jesper Klevenas, Robert Komarek – Müzik: Benny Andersson – Yazan ve Yöneten: Roy Andersson - ***1/2

Methini çok duyduğum Madagascar: Escape 2 Africa’yı da bu arada izledim. Çok keyif aldığımı söylemem gerek. Bol kahkaha attım ki ne zamandır bir filmde bu kadar gülmemiştim. İlk filmden bile daha komikti. Her ne kadar Lion King göndermeleri bir süre sonra baysa da. (İlk filmin de American Beauty takıntısı vardı.)

Seslendirenler: Ben Stiller, Chris Rock, Dabid Schwimmer, Jada Pinkett Smith, Sacha Baron Cohen, Cedric the Entertainer, Andy Richter, Bernie Mac, Alec Baldwin – Müzik: Hans Zimmer – Senaryo: Etan Cohen – Yönetmen: Eric Darnell, Tom McGrath - ***1/2

Hemen ardından Kung Fu Panda’yı izledim. O da eğlenceliydi lakin daha stabildi. Çok tahmin edilebilir olan senaryosu en büyük dezavantajı. En büyük avantajı ise Jack Black!

Seslendirenler: Jack Black, Dustin Hoffman, Angelina Jolie, Ian McShane, Jackie Chan, Seth Rogen, Lucy Liu, David Cross, Randall Duk Kim, James Hong – Görüntü Yönetmeni: Yong Duk Jhun – Müzik: John Powell, Hans Zimmer – Senaryo: Jonathan Aibel, Glenn Berger (Ethan Reiff ve Cryus Voris’in hikayesinden) – Yönetmen: Mark Osborne, John Stevenson - ***

Sonra ne zamandır Audrey Hepburn izlemiyorum deyip My Fair Lady’yi izledim. Bilmeyenlere filmin çok önemli bir müzikal olduğunu, gişe rekorlarını kırıp 8 de Oscar aldığını belirteyim. Müzikalleri çok seven ben, bu filme gıcık kaptı. Çirkin Ördek Yavrusu’nun müzikal hali olan film, temposu yüzünden seyredilmez hale gelmiş. Tam hikaye gelişecekken bir müzikal numara koymuşlar ve tempoyu düşürmüşler. Tüm film bu halde sürdüğünden kah ekrana bağlanıp kah sıkılıyorsunuz. Şarkılar da mantıksız ve çok uzun. Ben olsam kurguyu rahatlıkla 1.5 saat kısardım, o zaman da film müzikallikten çıkardı gerçi.

Oyuncular: Audrey Hepburn, Rex Harrison, Stanley Holloway, Willfrid Hyde-White, Gladys Cooper, Jeremy Brett, Theodore Bikel – Görüntü Yönetmeni: Harry Stradling Sr. – Müzik: Frederick Loewe – Senaryo: Alan Jay Lerner (George Bernard Shaw’un oyunundan) – Yönetmen: George Cukor - **1/2

Bant dergisinde “Before Sunrise’ın LA versiyonu” ifadesini görüp In Search of a Midnight Kiss’i izledim. Finale kadar Before Sunrise gibi olmayı başarıyor film. Ama final tam kusmalık. Hele “I’m pragnant!” klişesini kullanınca tam kusuyorsunuz. İnsan yaratıcı olur biraz!

Oyuncular: Scoot McNairy, Sara Simmonds, Brian McGuire, Kathleen Luong, Twink Caplan, Robert Murphy – Görüntü Yönetmeni: Robert Murphy – Yazan ve Yöneten: Alex Holdridge - **1/2

Uzun zamandır izlemek istediğim The Visitor, İstanbul’da karşıma çıktı. Çok güzel akan, konusu yerinde bir film. Farklı bir tadı var. Performansları çok iyi Zaten Richard Jenkins sürpriz şekilde Oscar adayı şu an. Farklı işler arayanların çok hoşuna gidecek.

Oyuncular: Richard Jenkins, Haaz Sleiman, Danai Jekesai Gurira, Hiam Abbass, Marian Seldes, Maggie Moore – Görüntü Yönetmeni: Oliver Bokelberg – Müzik: Jan A. P. Kaczmarek – Yazan ve Yöneten: Thomas McCarthy - ****

Reign Over Me’yi izleyip izlememekte kararsızdım. Sıradan bir film çünkü. İzlerken daha güzel geliyor ama sonra sıradanlığı belli oluyor. Eh!

Oyuncular: Adam Sandler, Don Cheadle, Jada Pinkett Smith, Liv Tyler, Saffron Burrows, Donald Sutherland, Robert Klein, Melinda Dillon, Mike Binder – Görüntü Yönetmeni: Russ T. Alsobrook – Müzik: Rolfe Kent – Yazan ve Yöneten: Mike Binder - ***

The Notebook’tan sonra Nicholas Sparks aklıma bir yere kazınmıştı. Yeni kitap uyarlaması Nights in Rodanthe ise vasat çizgisini bir türlü geçemiyor. Diane Lane’in varlığına rağmen! (Kadın çok güzel ya!)

Oyuncular: Diane Lane, Richard Gere, Christopher Meloni, Viola Davis, James Franco, Becky Ann Baker, Scott Glenn, Mae Whitman – Görüntü Yönetmeni: Affonso Beato – Müzik: Jeanine Tesori – Senaryo: Ann Peacock, John Romano (Nicholas Sparks’ın romanından) – Yönetmen: George C. Wolfe - **1/2

Nights in Rodanthe’nin hemen ardından ilk Nicholas Sparks uyarlaması olan A Walk to Remember’ı da izledim. Denildiği kadar iyi değildi. Kendini izlettirdiği kesin ama Mandy Moore’un çiğ oyunculuğu çok şey kaybettiriyor.

Oyuncular: Shane West, Mandy Moore, Peter Coyote, Daryl Hannah, Lauren German, Clayne Crawford, Al Thompson – Görüntü Yönetmeni: Julio Macat – Müzik: Mervyn Warren – Senaryo: Karen Janszen (Nicholas Sparks’ın romanından) – Yönetmen: Adam Shankman - ***

‘En İyi Yabancı Dilde Film’ dalında Altın Küre’yi kaptıktan sonra Vals im Bashir’i izledim ki sürpriz olmazsa aynı dalda Oscar’ı da alacak. Yoksa pek izlemeye niyetim yoktu ki bu hissim de haklıymışım. Çünkü bana hitap etmiyor. Film bir belgesel! (evet, kurmaca değil.) Ari Folman 20. yıl önce yaşanan İsrail-Lübnan çatışmasındaki kendi ve arkadaşlarının anılarını anlatıyor. Filmin bu kadar isim yapıp ödüllere doymamasının sebebi ise bu anlatıyı animasyonla gerçekleştirmesi. Daha önce denenmemiş bu fikri, oldukça da başarıyla uyguluyor. Böylece çok farklı ve kesinlikle sinema tarihine geçecek bir filme imza atıyor. Aldığı ve alacağı tüm ödülleri de hak ediyor.

Seslendirenler: Ron Ben-Yishai, Ronny Dayag, Ari Folman, Cror Harazi, Yehezkel Lazarov, Mickey Leon, Ori Sivan, Zahava Solomon – Müzik: Max Richter – Yazan ve Yöneten: Ari Folman - ****

Guy Ritchie, Madonna’dan ayrıldı, kendine geldi. Oh be! Şöyle cool (Türkçe karşılığı yok, özür dilerim) bir film izlemeyeli nice yıl olmuştu. Rock’N’Rolla eğlenceli, komik, absürd ve heyecanlı. Bizi Ritchie kadar eğlendiren bir yönetmen zor bulunur valla. Eline, beynine sağlık abicim!

Oyuncular: Gerard Butler, Tom Wilkinson, Mark Strong, Idris Elba, Tom Hardy, Toby Kebbell, Ludacris, Thandie Newton, Jeremy Piven, Karel Roden, Gemma Arterton – Görüntü Yönetmeni: David Higgs – Müzik: Steve Isles – Yazan ve Yöneten: Guy Ritchie - ***1/2

Bu arada yeni yılın ilk sinema keyfini bir Jim Carrey komedisiyle yaşamak istedim: Yes Man. Ama eski Carrey komedileri gibi değildi. Evet, birkaç sahnede kahkaha attırdı ama bazı sahneler çok bayağıydı. Hele Zooey Deschanel filme hiç yakışmamıştı. Zaten senaryonun inandırıcılıktan uzak olmasını irdelemek bile istemiyorum!

Oyuncular: Jim Carrey, Zooey Deschanel, Bradley Cooper, John Michael Higgins, Rhys Darby, Danny Masterson, Fionnula Flanagan, Terence Stamp, Sasha Alexander, Molly Sims – Görüntü Yönetmeni: Robert D. Yeoman – Müzik: Mark Everett, Lyle Workman – Senaryo: Nicholas Stoller, Jarrad Paul, Andrew Mogel (Danny Wallace’ın kitabından) – Yönetmen: Peyton Reed - **

Ken Loach’ın son filmi It’s a Free World…’ü de sırf izlememiş olmamak için izledim. Loach yine kapitalizm, dünya düzeni, göçmenlik durumu üzerine ciddi kelamlar ediyor. Uygar Şirin’in de özetlediği üzere (Sinema, Aralık 2008) bu sefer kelamlarını dolandırmadan söylüyor lakin has sinema duygusundan uzaklaşmış sanki. Ae Fond Kiss’in tadı hala damağımda oysa.

Oyuncular: Kierston Wareing, Juliet Ellis, Leslew Zurek, Joe Siffleet, Colin Caughlin, Maggie Russell, Raymond Mearns, Davoud Rastagou – Görüntü Yönetmeni: Nigel Willoughby – Müzik: George Fenton – Senaryo: Paul Laverty – Yönetmen: Ken Loach - ***1/2

Gelelim A.R.O.G’a. Kötü demeyeceğim ama iyi olmadığı kesin. Ben G.O.R.A.’yı da beğenmemiştim ki bu, onun da altında. Çalıntı filan demeyeceğim ama aynı konuya sahip Amerikan TV filmleri var ve daha izlenebilirler. A.R.O.G ise gülümsetmekle yetiniyor.

Oyuncular: Cem Yılmaz, Özkan Uğur, Ozan Güven, Nil Karaibrahimgil, Özge Özberk, Hasan Kaçan, Zafer Algöz – Görüntü Yönetmeni: Soykut Turan – Müzik: Jingle House – Senaryo: Cem Yılmaz – Yönetmen: Cem Yılmaz, Ali Taner Baltacı - *1/2

Baz Luhrmann’ın son filminden herkes çok umutluydu. Nasıl Moulin Rouge! ile müzikal türünü canlandırdıysa bu sefer de Australia ile epik filmi canlandıracağı umuluyordu. Lakin epik sinemanın 2000’li yıllara adapte olamadığı anlaşıldı, her ne kadar hızlı kurguyla canlılık katılmaya çalıştıysa da Luhrmann. Film böylece Gone with the Wind nostaljisi yaratmaktan öteye geçemiyor. Hugh Jackman’a yazık olmuş!

Oyuncular: Nicole Kidman, Hugh Jackman, Brandon Walters, David Wenham, David Gulpilil, Bryan Brown, Jacek Koman, Ben Mendelsohn – Görüntü Yönetmeni: Mandy Walker – Müzik: David Hirschfelder – Senaryo: Stuart Beattie, Baz Luhrmann, Ronald Harwood, Richard Flanagan (Baz Luhrmann’ın hikayesinden) – Yönetmen: Baz Luhrmann - ***

The Reader ile majör Oscar adaylarını tamamlamış oluyorum. Film ‘En İyi Film’e aday olacak kadar iyi değil ama kaliteli ve izlenebilir olduğu kesin. Altın Küre Ödül Töreni’nde Ricky Gervais’in Kate Winslet’e takıldığı konu çok doğruydu. Soykırım filmi yapmakla ödüllere aday olmak garantilenmiş oluyor. Bu filmde soykırım yerine başka bir trajediden bahsedilse Kate Winslet’in oyunculuğu hariç kimsenin umursayacağını zannetmiyorum.

Oyuncular: Kate Winslet, David Kross, Ralph Fiennes, Bruno Ganz, Lena Olin, Susanne Lothar, Vijessna Ferkic, Hannah Herzsprung – Görüntü Yönetmeni: Roger Deakins, Chris Menges – Müzik: Nico Muhly – Senaryo: David Hare (Bernhard Schlink’in ‘Der Vorleser’ adlı kitabından) – Yönetmen: Stephen Daldry - ***1/2

Hiç yorum yok: