19 Temmuz 2007 Perşembe

Öğrenci Sayfiye Yeri: OLYMPOS

Efendim, sırf sizin için gittim, gördüm, inceledim. Şaka, şaka, bariz kendim için gittiğim bir serüvendi. Serüven dedim ama öyle egzotik bir şey beklemeyin. Mantık sınırlarını zorlamayan, hoş bir haftaydı geçirdiğim. Üç lise arkadaşının okul sonrası yaptığı tatil, desek daha doğru olur galiba.
Neyse, lafı fazla gevelemeden konumuza geçelim. Olympos Antalya’da, Finike-Kaş arasında olan bir sayfiye yeri. Yalnız bu sayfiye yerinde yazlıklar değil, sadece pansiyon, bar ve lokantalar bulunuyor. Bu sebeple de gençlik için uygun. Yani gecenin bir vakti sarhoş naraları atarken sizi uyarıp “Evladım, biz burada uyuyoruz, git başka yerde bağır!” diyecek bir nine yok. Yada siz sevgilinizle dil temasındayken size öküz gibi bakıp sonra da “Bu nesilde hiç edep kalmamış!” diyecek bir amca bulamazsınız.
Gençliğin burayı tercih etmesinin ikinci sebebi de dengi yere göre ucuz olması. Şöyle örnekler vereyim: Efes şişe 4 YTL, 1.5 lt su 1 YTL, gayet doyurucu bir gözleme de 3-4 YTL. Ben İstanbul’dan ucuz buldum kendilerini ama sizi bilmem. Konaklamaya gelince, dediğim üzere her yer pansiyon. Hepsinde ağaç ev, tahta ev, vb seçenekler mevcut. Fiyata göre oda içinde tuvalet ve klima olabiliyor. Tuvalet sizin tercihinizdir ama klimaya pek gerek yok. Bizim odada vardı, pek kullanmadık. Fiyat skalası 22-50 YTL arası. Buna kahvaltı ve akşam yemeği dahil. En azından benim kaldığım Türkmen’de öyleydi. Türkmen, gördüğüm kadarıyla Olympos’un en gözde pansiyonu, ben gayet memnun kaldım. Kola hariç fiyatları uygundu. Yalnız mutlaka rezervasyon gerekiyor. Ayrıca şu önemli detayı ekleyeyim: Mutlaka grupla gidin, tek başınıza sıkılabilirsiniz.
Gelelim Olympos’taki hayata. Bir dere yatağı boyunca ardı ardına dizilen pansiyon ve barlardan oluşuyor Olympos. Bir yerden sonra ören yeri başlıyor. Burası koruma altında, yapılaşma yasak ve giriş paralı (2 YTL) ama öğrenciye beleş. Ören yeri yine yatak boyunca uzanıp denize kavuşuyor. Denize giderken buradan geçmek zorundasınız. Türkmen’den denize 20 dk’da ulaşıyorduk. Ören yerinde yol, zamanın antik yolu. Yol kenarında ve çoğunlukla içerlerde tarihi kalıntılar mevcut. Çeşitli patikalarla hoş yerlere ulaşabilirsiniz. Tiyatro, mabet ve mozaikli şapeli mutlaka görün derim. Tarih bakımından milat sonrasından Osmanlı’ya kadar kent kullanılmış, çok da önemli bir kent değilmiş. Akdeniz-Ege’deki düzinelerce antik kentten biri. Yine de insan, burası Avrupa’da ne olurdu diye kendine sormaktan alamıyor. Dereye ayağınızı sokarak bir müddet yürümek güzel oluyor, mutlaka deneyin.
Denizi dalga olmazsa gayet hoş, derenin yardımıyla hafifi soğuk su akıntıları mevcut. Bu arada dere buz gibi, serinlemek için birebir. Ama sakın önce dereye girip ardından denizde yüzmeyin (hatta dereye sadece ayaklarınız sokun, hiç girmeyin). Sakıncası şu: HASTALIK. Ben ve arkadaşım Ozan bir güzel hastalandık, 1-2 gün zehir oldu, hatta Ozan serum yedi. Yani dere bir hoşluk ama bokunu çıkarmayın. Bu arada deniz taşlık, çıkarken taşlar işinizi zorlaştırıyor, deniz ayakkabısı çözüm olabilir. Güneşi yakıyor, bronzlaşacaklara birebir ama abartmayın.
Denizden çıktınız, pansiyona döndünüz, duşunuzu alıp giyindiniz. Ardında açık büfeden yenmeğinizi yediniz. Sıra geldi eğlenmeye. Sakin bir tatil istiyorsanız, birkaç muhabbetten sonra odanıza çekilebilirsiniz, gayet sessiz oluyor. Film de izleyebilirsiniz. Hem Türkmen’de hem de deniz yolundaki pansiyonlardan birinde açık havada film izleyebilirsiniz. Üçüncü şıksa barlar. En iyisi Gölge Bar. 9-11.30 arası Melisa diye bir kız gitarıyla şarkı söylüyor, gayet başarılı. Ama asıl ondan sonra çıkan Kakao grubu eğlenceli. Bob Marley’den Bon Jovi’ye, Nirvana’da ‘Beyoğlu’nda Gezersin’e eğlenceli bir repertuara sahipler. Çikolata renkli vokalleri ise eğlendirmeyi biliyor. Bundan başka Orange, yörenin tek diskosu, tikicanlar için birebir, değişik ışık şovlarıyla atraksiyon yapmaya çalışıyorlar. Kadir’s’e şöyle bir baktık, pek cazip gelmedi. Ayrıca servisle getirip götüren Road House diye bir mekan var, denemedim. Yine canlı müzik yapan 2-3 yer daha var, ilgimi çekmedi.
Ekstradan paranız varsa çevreye düzenlenen turlara, bilhassa tekne turlarına katılabilirsiniz. Gayet güzel olabilir. Zaten tüm bu dediklerimi yapmak 7 gününüzü doldurur. Bence fazlası da sıkar çünkü haftalık tatil için düzenlenmiş bir yer, Olympos.
Toparlarsak, nispeten ucuz, grup tatilleri için ilginç ve eğlenceli bir tatil beldesi. Hatta alışkanlık yapma ihtimali de var. Gidin, görün, eğlenin, dinlenin.

1 yorum:

Sahin Cem Geyik dedi ki...

Artun biraz daha detaylı yazabilirdin bence. Benimkini de oku-
sahincem.blogspot.com