9 Ekim 2008 Perşembe

Eagle Eye

Ortalığın yeniden çevrimler ve devam filmleriyle kavrulduğu zamanları yaşıyoruz. Ne kadar tüketilmiş ki orijinal bir hikayeye/filme rastlamak çok zorlaştı. (Hoş, aslında tüketilmemiş bakir alanlar da var lakin onlar da sakıncalı atfediliyor.) Şimdi bu, madalyonun bir yüzü. Diğer yüzünde de Hitchkock var. Hitchkock’u bilmeyen yoktur lakin biz yine de “Bilmemek değil, öğrenmemek ayıp.” sözünden istifade edip tanıtalım. Hitchkock, gerilim sineması türünü neredeyse sıfırdan yaratmış bir ustadır. Çoğu filminde belirgin kalıpları kullansa da hepsine farklı açıdan yaklaşarak her birini birer başyapıta dönüştürmüş biridir. Ana kalıbı, hiçbir şeyden haberi olmayan bir adamı bir olayın merkezine yerleştirmek, sonra da adamın olayı çözmesini izlettirmektir. The Man Who Knew Too Much, North by Northwest, The 39 Steps, The Lady Vanishes, Sabotage, Dial M For Murder en bilinen örneklerdir ama aynı kalıpta daha bir sürü filmi vardır.

Şimdi bu madalyonu D. J. Caruso boynuna asmış, film çekiyor. Daha anlaşılır manayla Caruso, Hitchkock’un ana kalıbını günümüze uyarlıyor. Bir önceki filmi Disturbia’da Rear Window’u modernleştiren Caruso, bu sefer North by Northwest’i modernleştiriyor. Tabii Hitchkock’un zamanında teknoloji bu kadar gelişmemişti ve aksiyona bu kadar aç izleyici kitlesi de yoktu (sebebi de televizyonun daha rakip olmamasıydı). Caruso, teknolojiyi de sonuna kadar kullanıyor, Hitchkock’tan farklı olarak. Bu arada ana kalıbın bir unsuru daha var: Esas kız. Bu kız, adamın önüne pat diye çıkar, önce adamı sevmez sonra olayı beraber çözerler, finalde de adam aşık olmuştur çoktan. (Kalıbı daha iyi ve uygulamalı olarak anlamak için The 39 Steps’i izleyin.)

Filmimizde Jerry Shaw basit bir fotokopici. Bir gün ikizinin öldüğünü öğreniyor. Cenazeden evine döndüğünde odasında en az 1000 bomba yapacak kadar malzeme buluyor. Daha ne oluyor bile diyemeden telefonu çalıyor ve bir kadın ona hemen kaçmasını söylüyor. Neden kaçayım derken de odayı FBI basıyor ve tutuklanıyor. Böylece sıradan adam olayın içine giriyor. Esas kız da yaklaşık 10 dakika sonra karşısına çıkıyor ve film akıp gidiyor.

Jerry Shaw’da ilginçtir Shia LaBeouf hiç sırıtmıyor, hatta birkaç tane daha böyle filmde oynarsa yeni Cary Grant/James Stewart yakıştırmaları yapılabilir. Michelle Monaghan’a gelirsek tek suçu esmer olması. Hitchkock’un sarışın sevdiği bilinir, Caruso da bariz bu kuralı tersine çevirmiş (Disturbia’daki kız da esmerdi galiba). Ayrıca yapımcılar iki star yetmez diye düşünmüşler ki yanlarına iki yıldız daha vermişler. FBI ajanı olarak Billy Bob Thornton ve Rosario Dawson her zamanki gibi çok iyiler.

Genel olarak filme dönersek de arkasını Hitchkock kalıbına dayamış olarak temposu hiç düşmeyen bir popcorn filmi izliyoruz. Aksiyon seviyorsanız verdiğiniz parayı sonuna kadar hak edecek bir film izliyorsunuz. Ama ötesini beklemeyin. “Taklit, aslının değerini yükseltilmiş.” derler, 60-70 yıl önce çok daha iyisi zaten çekilmişken filmimiz iyi bir taklitten öteye gidemiyor.

Oyuncular: Shia LaBeouf, Michelle Monaghan, Billy Bob Thornton, Rosario Dawson, Michael Chiklis – Görüntü Yönetmeni: Darlusz Wolski – Müzik: Brian Tyler – Senaryo: John Glenn, Travis Wright, Hillary Seitz, Dan McDermott – Yönetmen: D. J. Caruso
*** G.T.: 3 Ekim Y.T.: 7 Ekim

Hiç yorum yok: