10 Kasım 2008 Pazartesi

Quantum of Solace

Quantum of Solace, çok yerinde bir devam filmi. Selefini aşmıyor ama ondan sonraki aşamaları güzelce devam ettiriyor.

Bir kere şu ayrım alenen yapılmalıdır: İki tür dizi türü vardır. Birinde olaylar birbirini takip eder. Bir bölümü kaçırırsanız olayları kaçırırsınız. İkincisinde ise her hafta farklı bir konu vardır. Karakterler ve ana unsurlar aynı olsa da her bölüm birbirinden farklıdır. Bu türde bölüm kaçırmanız sizi etkilemez.

Bond serisi ilk 20 filminde ikinci türü tercih etti. Her film, öbüründen bağımsızdı. Ama Casino Royale ile birlikte birinci türe geçiş yaptı. Aslına bakılırsa Sean Connery’li Bond filmlerinde de bir nevi devamlılık vardı. Roger Moore ile birlikte bu, tamamen unutuldu. Şimdi Bond, hem Connery’li günlerine geri dönmeye çalışıyor hem de zamana ayak uydurmaya. Hal böyle olunca birinci türe atlayış kaçınılmaz oluyor.

Dün biraz Ekşi Sözlük’teki yorumları okudum. Çoğunluk Roger Moore-Pierce Brosnan çizgisine göre filmi yorumluyor. Oysa ki mantalite tamamen farklı. Quantum of Solace, Casino Royale’in kaldığı yerden başlıyor. Yani Bond Le Chiffre’yi alt etmiş lakin en büyük aşkı Vesper tarafından ihanete uğratılmış. Sonunda da köstebeğin Mr. White olduğunu bulmuş. Bu film ise, Bond’un Mr. White’ı sorgulamaya götürmesiyle başlıyor. Amaç Le Chiffre ile Mr. White’ın içinde olduğu örgütü bulmak. Aynı örgüt Vesper’in de Bond’a ihanet etmesini sağlamış.

Başka bir durumsa, Casino Royale’da Bond’un daha yeni ajanlığa başlaması. Yani Bond daha çaylak. Daha neyi nerde ne zaman yapacağını yeni anlamaya başlıyor. Bu yüzden tipik Bond hareketleri de daha yeni oturmaya başlıyor. Mesela ünlü “My name is Bond, James Bond!” repliğini önceki filmin finalinde duymuştuk. Bond’un her kızla yatmaya başlaması bu filmle başlıyor henüz. Çünkü Vesper’dan hayatının kazığını yemiş, bir daha hiçbir kıza güvenmemeyi öğrenmiş. Bir de içki olayı var, “Shaken, not stirred martini”. Bu filmdeki bir sahnede Bond barda içkisini içiyor. Felix geliyor ve içkinin nasıl olduğunu soruyor. Bond “Tam istediğim gibi!” diyor ve sonra barmen Felix’e karışımı açıklıyor. Böylece tipik içkiyi de Bond daha yeni keşfetmiş oluyor. Yine Bond’un CIA’deki dostu olan Felix ile önceki filmde tanışmıştık. Bu filmde ikisi arkadaşlıklarını geliştiriyorlar. Belki de 23. filmde dost olurlar.

İşte bu açıdan bakıldığında Quantum of Solace, oldukça iyi bir Bond filmi. Karakteri bir adım ileriye taşıyor ve sonraki filmler için açık alanlar bırakıyor. Bir sonraki filmde bu boşluklar dolacak ve esas şenlik o zaman başlayacak. Mesela Quantum örgütünün başının kim olduğu veya Mr. White’ın örgütün neresinde olduğu. Ben 23., en bilemediğin 24. filmde bir zirve bekliyorum. Hadi hayırlısı!

Oyuncular: Daniel Craig, Olga Kurylenko, Mathieu Amalric, Judi Dench, Giancarlo Giannini, Gemma Arterton, Jeffrey Wright – Görüntü Yönetmeni: Roberto Schaefer – Müzik: David Arnold – Senaryo: Paul Haggis, Neal Purvis, Robert Wade – Yönetmen: Marc Forster
***1/2 G.T.: 7 Kasım Y.T.: 9 Kasım

Hiç yorum yok: