7 Ekim 2007 Pazar

Star Dust

21. yüzyılın ilk 10 yılına damgasını vuran bir sinema akımı varsa, o da fantastik sinemadır. Yüzüklerin Efendisi ile harika bir başlangıç yapıp her yıl 2-3 yapımla devam etti. Akım, giderek kendini yenilemeye de başladı. Artık saf çocuk filmi yaftası yapıştırılmadan büyüklere de hitap etmeye başladı. Yüzüklerin Efendisi ilk çıktığında çocuk filmi diyenler, Star Dust’a ne diyecekler merak konusu. Çünkü film çocuklara hitap etmekten uzaklarda seyrediyor, romantizmle aksiyonu karıştırarak fantastik sinemaya yeni bir yaklaşım getiriyor. Üstelik bunların arasına uygun oranda mizah tozu serpiyor. Sonuçta seyredilmesi son derece keyifli bir film çıkıyor karşımıza.

Tristan’ın aşkı uğruna düşen bir yıldızı bulup aşkına getirme çabasını izliyoruz film boyunca. Tabii her benzer hikayede olduğu gibi aşkı uğruna zorlu bir yolculuğa çıkan kahramanımız, önce olgunlaşıyor, sonra da gerçek aşkı keşfediyor. Bu filmde de toy bir genç oğlan Tristan’ın Victoria’ya olan umutsuz ve karşılıksız aşkı sonucunda düşen bir yıldızın peşine düşmesini ve aslında güzel ve genç bir kız olan yıldızı köyüne geri götürme çabasını seyreyliyoruz. Ama asıl zorlu olan dönüş yolculuğu oluyor çünkü hem kahramanımızın zamanı kısıtlı hem de yıldızın peşinde başka kişiler de var. Böylece zorlu maceralardan geçen ikili garip kişiliklerle karşılaşırken olgunlaşırken gerçek aşkı da tadıyorlar.

Bir fantastik film olarak gayet iyi bir iskelet kurulmuş ve üstüne aynı güzellikte parçalar eklenerek seyir kalitesi yüksek bir senaryo yazılmış. Diğer taraftan harika bir kadro seçilmiş. Charlie Cox ile Claire Danes ana karakterlerde çok başarılı. Esas üzerinde durulması gerekense yan kadro. Michelle Pfeiffer kötü cadıda başarılı bir komposizyon çiziyor, çoğu Hollywood güzelinin oynamayacağı güzel-çirkin karşıtlığı içeren bir karakteri layığıyla beyazperdede can veriyor. Peter O’Toole’u izlerken aklıma Venus’teki bir repliği geldi, orada yaşlı bir aktörü canlandıran usta aktör ceset rollerini kimseye kaptırmadığını söylüyordu, gerçekte de farksız değil hani. Ama filmde kendini tek başına konuşturan bir aktör varsa, o da Robert De Niro. İzlemesi eğlenceli ve ustaca oynanmış bir rolde kendisi. De Niro filmografisinde unutulmayacak bir karaktere daha yer açıyor.

Matthew Vaughn, yine izlemesi çok keyifli bir suç komedisi olan Layer Cake’ten sonra başarılı bir ikinci filmle kariyerini sağlamlaştırıyor. Demek ki bundan sonra Vaughn’un adı keyifli filmlerle özdeşleşecek.

Star Dust, sinemaya verdiğiniz paraya kesinlikle değecek, sıkılmadan, eğlenerek izlenecek bir yapıt olarak fantastik sinemanın yüz aklarından biri. İleride yapılacak kronolojilerde Star Dust adına rastlarsanız sakın şaşırmayın.

Oyuncular: Charlie Cox, Claire Danes, Michelle Pfeiffer, Robert De Niro, Mark Strong, Ian McKellen, Ricky Gervais, Peter O’Toole, Kate Magowan, Sienna Miller – Görüntü Yönetmeni: Ben Davis – Müzik: Ilan Eshkeri – Senaryo: Jane Goldman, Matthew Vaughn (Neil Gaiman ve Charles Vess’in romanından) – Yönetmen: Matther Vaughn

**** G.T.: 5 Ekim Y.T.: 7 Ekim

Hiç yorum yok: