29 Mart 2008 Cumartesi

Seks ile Sevişme Arasındaki 7 Fark

Son yazımda “Sekste duygu yoktur.” diye yazdım, biraz açmak istiyorum. Çünkü bence önemli bir konu. Tüm değerlerin maddiyata bağlandığı bir dünyada yaşıyoruz ve her şeye, hatta duygulara bile paha biçilmeye çalışılıyor. Oysa ki duygunun parası olmaz, olamaz. 1000 YTL verdim, 1 hafta mutlu oldum diyemezsin ama kendi kişiliğine göre 1000 YTL harcayıp, o harcadığın obje ya da şeye göre mutlu olabilirsin, orası ayrı.
Seks, her şekilde yapılır. Geneleve gidersiniz, jigolo/fahişe tutarsınız ya da isteksiz bir biçimde, diğer tarafı mutlu etmek adına yapabilirsiniz. Olayın içinde duygu yoktur. Fahişeyle seks yaparken; siz onu sevmezsiniz, işinizi halledip, tatmin olup, parasını ödersiniz ve çekip gidersiniz. Olay bundan ibarettir. Mutluluk da 2-3 saniyelik boşalmadan ibarettir ve bu mutluluk tek taraflıdır.
Sevişme durumu ise farklıdır. Öncelikle ‘sevişme’ kelimesinin semantiğine bakalım: Sözcüğün kökü ‘sev-‘, yani ‘sevmek’ fiilinden geliyor. Demek ki kelime sevme ile alakalı bir anlam içeriyor. Bu köke, ‘-iş’ yapım eki yani işteşlik eki geliyor. Peki işteşlik eki nedir? Bir eylemin karşılıklı olarak yapıldığını anlatır. Mesela ‘bakışmak’ kelimesini duyunca iki veya daha fazla kişinin birbirine bakıştığını anlarız. Bizim kelimemizde yani ‘sevişme’de de karşılıklı iki insanın yaptığı bir sevme eylemi söz konusu. Bu eyleme basitçe cinsel birleşme diyebilirsiniz. Halbuki işin içine sevgi girince eylem karmaşıklaşıyor, olay sadece birleşme ile bitmiyor. İki tarafın da zevk aldığı ön sevişme, sevişme, orgazm ve sonrası diye kabaca adlandırabileceğimiz bölümlerden oluşuyor. Birbirine sarılma, dokunma, hissedebilme bile bir parça haline geliyor. Böylece mutluluk sadece boşalma sırasında değil, tüm eylem ve hatta sonrasında da devam ediyor. Olay iki taraflıdır ve isteyerek yapılır. Çocuk yapma amacıyla da değil, sonuçlardan biri o olabilir.
Cinsellik bir tabu, kadınlık özel bir hak, zevk aşırı bir durum olduğundan toplum bunu konuşmuyor. Çoğu insan manevi anlamda bakir(e)liğini bozamıyor, sadece kendini tatmin ediyor. Kendini kandırıyor, çevresini kandırıyor, toplumu kandırıyor. Sosyal hayata uyum sağlamak adına benliğinden ödün veriyor. Kimse de bu ikiyüzlülüğe sesini çıkarmıyor.

1 yorum:

Unknown dedi ki...

Cok guzel bir aciklama....
İnsanları bu konuda bilgisiz.