24 Mart 2008 Pazartesi

Türkiye'de Komedyenlik ve Şahan

Son zamanlardaki ülke durumu malum. Hele İlhan Selçuk’un sabah karşı 4’te gözaltına alınmasıyla işler iyice çıkmaza girdi. Durumun nasıl çözüleceği muamma çünkü iki taraf da uzlaşmak istemiyor bence. Haklı tarafları da vardır elbet ama haksız taraflarının yanında çok ufak kaldığı şüphesiz.
Ama ben şimdi politika yazmak istemiyorum, hem beni aşar, hem de sıkar. Zaten en apolitik bile İlhan Selçuk olayından sonra kıpırdandı. Ben size Şahan yazmak istiyorum bugün. Şaka değil. Bence Şahan da gayet önemli bugünlerde. Nedeni Recep İvedik’in kimilerine göre mucize başarısı.
Öncelikle şunu söyleyeyim, ben filme gitmedim ve gitmeye de niyetim yok. İster entellik deyin, ister başka bir şey, bu benim popülist filmlere karşı aldığım bir karar. Transformers’a da gitmedim. İstisnai durumlar dışında da popülist yani direkt seyirciye yapılan filmlere gitmiyorum. Konu elbet tartışılır lakin bu, benim kararımdır.
Şahan bundan 3 yıl önce ilk çıktığında, üniversite tabakası arasında pek popülerdi. Herkes skeçlerini defalarca izliyordu, ben dahil. Çünkü yarattığı karakterler orijinaldi ve gayet karikatürize işlerdi. Birkaç ay içinde kendini tekrara başladı ve ben soğudum, bir daha da pek izlemedim. Ama bu, Şahan’ın komedyenliğine gölge düşürmez bence. Ona bakarsak, Levent Kırca yıllardır kendini tekrar ediyor, belki 1000 kere tekrar etmiştir ama bu, onun sanatçılığına gölge düşürdü mü? Ya Kemal Sunal? Türkiye’nin en büyük komedyenlerinden biri değil mi? Şaban karakteriyle onlarca kez kendini tekrar etmedi mi? Entel kesimler onu, ölümünden önce ciddiye aldılar mı? Kısacası Türkiye’de komedyenlik bir nevi palyaçoluktur. Güldürdüğün an harikadır, güldüremediği veya tekrara yeltendiği an tekmeyi yer. Ama zaten palyaçoluk da tekrara dayalıdır. Yılda bir kez oyun değişir, her yıl da bir turne olduğundan izleyicilere hoş gelir. Tıpkı günümüzdeki stand-up olayı gibi. Sizce Cem Yılmaz neden televizyona program yapmadı? Her hafta yeni malzeme bulmak kolay mı? Doğaçlama bile bir yere kadar gider.
Şahan’a bugün laf atanlar, yarın onu hiç mi alkışlamayacaklar? Şahan durumu kavramış zaten. Dün Milliyet Pazar’da çıkan yazısında bunu çok güzel dile getirmiş: “45’imden sonra bana saygı duyacaklar.” Ama iş, işten geçmeyecek mi?
Tabii ki Şahan’ın da hataları vardır. Mesela kendine Charlie Chaplin ve ya Buster Keaton’ı örnek alabilir. İkisi de bir sürü düşük düzey komedi yapmıştır ama birkaçı öyle başyapıttır ki hala izlemektedir. Ya da Jim Carrey! Sürüyle sulu komedisi var, Recep İvedik kadar popülist ama bir o kadar iş yapan. Ama aynı adam Eternal Sunshine of Spotless Mind’da da oynadı.
Değinmek istediğim şu ki birisini, bir işiyle kötülemek kolay gözükebilir. Ama Şahan daha yolun başında. Yapacak çok işi var. Belki ileride kendini tekrar eder. Ama ben değişik işler de bekliyorum ondan, en azından yeteneği var bunun için.

Hiç yorum yok: