19 Nisan 2010 Pazartesi

Son Durum

Bloga yazmak için ölüyorum neredeyse lakin hep aniden çıkan olaylar engelliyor yazmamı. Bir telefonla haftanızın planı tamamen değişebiliyor mesela. Yada bir anda yeni bir hedefin peşinde koşabiliyorsunuz.

Mesela 3 hafta önce aniden Paris'e gitmeye karar verdim. Tek başıma! Ve şu an tek eksiğim vize. 1-2 güne vize işlemlerim de başlayacak. Haziran 2. haftası büyük ihtimal Paris'teyim. Otelim Notre Dame'ın hemen altında kalacak. Harita filan aldım çoktan. 5 gün kafamı dinlicem. Sadece huzur! Müzeler ve bol yürüyüş. Heyecanlı, değil mi?

Tabii başka değişiklikler de mevcut ama zamanı gelince paylaşacağım sizinle. Ama şurası kesin Temmuz gibi TOEFL'a kesin girmeye karar verdim. Nedenini sonra söylerim.

Hayatımdaki diğer önemli gelişme, artık dostlarıma daha kolay açılabildiğimi fark etmem oldu. Konuşuyorum, anlatıyorum. Onlar şaşırsa da bana huzur veriyor.

Esas huzuru psikoloğumla olan son görüşmemden sonra yaşadım. Bayağı bir akıttım içimi ve işin ilginci konuşurken son derece sakindim. İçimden ağlama dürtüsü filan da gelmedi ki sanki öyle olmasını umuyordum. Çok sıradan bir şeymiş gibi anlattım içimdekileri, çok ferahlatıcı bir histi. Bu aşamaya gelmek 1.5 yılımı aldı o ayrı (hatta bu bloga yazmak da).

Ve hayat doludizgin, şaşırtıcı gelişmelerle devam ediyor. En sevindirici olanları da dostlarımın sevinçleri. Onları duymak ve paylaşmak bana ayrı bir huzur veriyor. Sanki içimden, her seferinde, ayrı bir yük kalkıyor.

2 yorum:

The Dude dedi ki...

Ne guzel Artun ya, sevindim senin adina cok. Umarim senin Paris maceran da benim Ingiltere maceram gibi burnundan gelmez, Izlanda yanardaglari sa[olsun mahsur kaldim burada, donemiyorum hehe, 20 gune oynuyorum bakalim kacda sonlanacak..

Artun Bötke dedi ki...

Senin durumu sonradan öğrendim valla, bir arkadaşım daha tutsak kaldı Londra'da. Geçmiş olsun harbi. İnşallah bana da böyle bir şey denk gelmez.