2 Eylül 2007 Pazar

Almanya Günlükleri-2

Avrupalıların hepsi aynı, çevre manyağı. Hepsinin altında bir bisiklet ya da ayağında yürüyüş ayakkabısı. Haftasonları her yer onlarla dolu. Mekan pek fark etmiyor aslında. Kah Freiberg’in maden atığı taşlı yolları, kah Dresden’de Elbe kıyısı boyu, kah Saksonya’nın kum dağları. Her yer engellisi, çocuğu, genci, yaşlısı dememden onlarla dolu.
Dresden’in biraz güneyinde kalan kum dağları, sanki sadece yürüyüş amaçlı yaratılmış. Dağın dibindeki yerleşim birimi ise sadece yürüyüşçülere hizmet vermekten ibaret. Elbe kıyısındaki birimde köprü yok, 30 metre genişliğindeki nehri feribotla geçiyorsunuz. Bir Türk’e garip gelse de doğal güzelliği korumak için yapılmıyor herhalde. Başka mantıklı bir açıklama bulamadım. Her neyse, dağın tepesine tırmanmak kolay ama yorucu. Kolay çünkü her yerde merdiven ve düzgün patikalar var (adamlar koca kayayı delip merdiven yapmış!). Yorucu çünkü bine yakın abuk sabuk basamakları çıkıyorsunuz. Ama yorulduğunuza değiyor. Zirvede enfes bir manzara sizi bekliyor. Nehir kenarındaki yerleşim birimine tepeden bakmak gerçekten hoş bir duygu. Ayrıca zirveler arasındaki taş köprülerden geçmek de çok hoş.

Hiç yorum yok: