15 Mayıs 2007 Salı

Cennet Sineması (Nuovo Cinema Paradiso)

İçimdeki sinema aşkımı şimdiye kadar çok az kişi anlamıştır. Belki de kimse. Festivale 15 bilet alırken çoğu arkadaşım bana kaçık gözüyle bakıyor. Hele benim deyimimle ‘double yapma’nın (ardı ardına 2 kere sinemaya gitmek) keyfini anlayanın olduğunu hiç zannetmiyorum. Ne mutlu ki dünyada bana benzeyenler kaçıklar var. Olmasa bu kadar güzel bir filmi kim yapacaktı ki?

1950’ler. Sicilya’nın küçük bir köyü. Köydeki tek eğlence sinema. Herkes sinemaya farklı amaçlarla giderken içlerindeki 9 yaşındaki Salvatore’un amacı bambaşka. Onun tek amacı bu büyülü dünyayı anlamaktır. Kılavuzu da makinist Alfredo olacaktır…

Salvatore gerçekten farklı bir çocuk, çünkü o sinemaya eğlence gözüyle değil hayat olarak bakıyor. Bogart’ın, Tracy’nin repliklerini ezbere biliyor; Şarlo’nun şaklabanlıkları ona sıradan gelmekte. Clark Gable’ı ağabeyi biliyor, Rita Hayworth’ü ise fettan kadın. İlk duygularını beyazperdede yaşıyor, hayatı beyazperdede öğreniyor. Aşkını bile sinemayla ifade ediyor. Çünkü sinema hayatın ta kendisi. Salvatore’u o kadar iyi anlıyorum ki onun kafasındaki düşünceleri duyar gibi oldum, filmi seyrederken.

Salvatore’un köyü de Türk köylerinden farklı değil. Sicilya gezimden iyi biliyorum ki Sicilyalılar ile Türkler arasındaki tek fark dinleri. Dolayısıyla köydeki yan karakterler de bize çok yakın. Köyün meydanının kendisine ait olduğunu iddia eden köyün delisi, sinema sahibi, sinemada tanışıp evlenen çift, sinemada horlayan adam, sinemaya gelme amaçları bambaşka olan gençler ve diğerleri o kadar gerçek ki sanki her an onlara dokunacakmışsınız gibi geliyor. Filmin en büyük artısı çok samimi olması, her şeyi olduğu gibi yansıtması. Bu samimiyet öyle bir hale geliyor ki filmin sonunda göz yaşlarınızı zor tutuyorsunuz. Yaşlı Salvatore ile siz de geçmişe ağıt yakıyorsunuz. Ah nerde o eski zamanlar!

Yönetmenin bu kadar sahici olmasının yanında performanslar da çok önemli Hele Salvatore’un çocukluğunu oynayan Salvatore Cascio muhteşem. Makinist Alfredo rolünde usta aktör Philippe Noiret harikalar yaratıyor. Diğer oyuncular o kadar harikalar. Ayrıca, filmin bir diğer önemli unsuru da müzikleri, seyrederken müzikler sahnelerle tam bir bütünlük içinde. Sicilya’nın o neşeli havasını çok güzel yansıtıyor.

Size tek bir şey kalıyor. Gidip bu eşsiz öyküyü seyretmek. İnanın film bittiğinde içinizde bir şeylerin kıpırdandığını hissedeceksiniz.

Oyuncular: Salvatore Cascio, Philippe Noiret, Marco Leonardi, Jacques Perin, Leopoldo Trieste, Antonella Atili, Agnese Nano, Nicola Di Pinto – Görüntü Yönetmeni: Blasco Giurato – Müzik: Ennio Morricone, Andrea Morricone – Senaryo: Giuseppe Tornatore, Vanna Paoli – Yönetmen: Giuseppe Tornatore

***** Y.T.: 8 Aralık 2006

Hiç yorum yok: